1 Mayıs 2012

BİR VARMIŞŞ




Bir yokmuş bir varmışşş saçlarını her gün lülü lülü yapan çilli, tombik kız yine varmışş. Bu seferki macerası pek bir afilliymiş. Bu kızın elleri ceplerinden hiç çıkmaz, kafasını kaldırıp da karşıya bakmazmış. Hayat akıp giderken o bir sürü şeyi kaçırırmış.Uçan uçurtmaları görmez, gökkuşağından bihaber yaşarmış. Bir gün esmer,uzun saçlı, güzel bir arkadaşı onu ziyarete gelmiş.Adı da Burcu'ymuş. Burcu'nun elinde gömülü bir oyuncak dükkanını gösteren bir harita varmış.Yıllar önce büyücü Konrad tarafından Dünya'da tek kalan oyuncaklar toplatılıp bir dükkana konmuş. Büyücü de yaptığı sihirle bu dükkanı yerin derinliklerine göndermiş.Oyuncak dükkanında iyilik perisinin asası da varmış. Bu yüzden yıllardır hep kötülük kazanıyormuş.Tombik kız ve Burcu bu asayı ve tek kalan oyuncakları kurtarmaya karar vermişler.

Tombik kız ve Burcu ellerindeki haritayı en ince ayrıntısına kadar incelemişler ve haritanın gösterdiği yere gitmek için yola koyulmuşlar. Önce uçakla Marsiva'ya gitmişler sonra da bir gemiyle Silone adasına ulaşmışlar.Bu adada çok garip insanlar varmış. Hepsinin tek gözü kırmızıymış. Adanın kuzeyinde bulunan ormanlarda on sekiz kilometre yürüdükten sonra yeşil akan ve timsahların hiç uyumadığı nehre ulaşacaklarmış. Ormandaki ağaçlar o kadar sıkmış ki neredeyse yürümek imkansızmış. Ellerindeki bıçaklarla ağaçların gövdesine dolanan sarmaşıkları keserek ilerlemişler. Ormanda çok garip hayvanlar ve bitkiler görmüşler. On sekiz kilometrelik  zorlu yolu tam beş saatte tamamlamışlar. Tamamladıklarında güneş batmış, hava kararmış yıldızlar göz kırpmaya başlamış. Uyku tulumlarını çıkarıp güvenli gördükleri bir ağacın gölgesinde nöbetleşe uyumaya başlamışlar.

Hava aydınlanmaya başlarken uzaktan bir ateş ve kafalarına beyaz kuş tüyleri takan bir grup yerli görünmüş. Bilinmedik bir dilde konuşarak Burcu ve tombik kızımızın etrafında toplanmışlar. Bir tanesi kılıcını çıkarıp tombik kızımızın lülü saçlarını bir saniyede yere indirmiş. Tehlikede olduklarını anlamışlar ama ne deseler boşmuş. Kimse onları anlamıyormuş. Haritayı göstermişler. Yerliler haritayı görünce iki adım gerilemişler.Toprağın üstüne garip şekiller çizip konuşmadan gitmişler. 

Ne olup bittiğini anlamayan tombik kız ve Burcu bir an önce haritadaki noktaya gitmeye karar vermişler. Nehrin tam ortasında bulunan bu noktaya gidecekler ve büyülü sözleri söyleyip oyuncak dükkanını istedikleri bir yere gönderebileceklermiş. Burcu tombik kızın beline kalın bir halat bağlayıp ay taşı gibi parlayacak olan noktayı bulmak için onu nehre göndermiş. Tombik kız hiç ses çıkarmadan, neredeyse hiç nefes bile almadan dikkatlice nehrin ortasına doğru ilerlemiş ve nihayet ay taşı gibi parlayan noktayı görmüş. Kalp atışları artmış, nefesi hızlanmış,elindeki haritayı alıp tam büyülü sözleri söyleyecekken.... Ne mi olmuş? Burcu gelip tombik kızı derin uykusundan uyandırmış. Her şeyin sadece bir rüya olduğunu anlayan tombik kızın suratı asılmış. Tam o sırada kapı çalmış ve bir gözü kırmızı yerli tam karşılarında duruyormuş...Nınını nııııııııııııııııııııınnnnnnnnn!!!

Hiç yorum yok: