İlk defa aşk ile ilgili düşüncelerimi doğrudan yazacağım. Yazıyı yazdıktan sonra da muhtemelen bu dediklerimi unutup yeni şeyler inşa edeceğim. Sadece okuyup geçiniz...
- Aşk sizi "sallayıp" geçer. Geriye kalan sadece silik bir hatıradır.
- Bazen ise aşk, sürdürülmüş bir metafordur.
- Aşk bazılarına "ayrık otu" gibi gözükür. Kökünden sökmek isterler.
- Aşk hissi gerçekliğin silinmesidir. Aşk varsa öteki gerçekler o an için yoktur.
- Her aşk sular altında kalmaya mahkumdur. Paylaşılan ada ne kadar büyükse bu o kadar gecikir.
- Aşkı elinle tuttuğunu sanırsın. Bu bir yanılsamadır. Aşkı oluşturan şeyler ne kadar somut olursa olsun aşk bir soyutlamadır.
- Aşk, bir balığın üzerindeki göz kamaştırıcı bir puldur.
- Özgün aşk yoktur. Öğrenilmiş aşk vardır. Doğduğumuzdan bu yana gözlemlediklerimiz "sosyal aşk" olarak bize geri döner.
- Aşk kalpte değil beyinde başlar. Beynimizde oluşturduğumuz kalıplara en uygun kişiyi seçerek başlarız işe... Uygun kişi bu kalıplara yerleştirildikten sonra beyinden kalbe sinyal gönderilir ve kalp devreye girer.
- Aşk içimizdeki orkestranın ritim bozukluğudur. Her biri başka notadan çalar. Gün gelir hepsini susturmak istersin.
- Aşk durulduğunda yerini alışkanlık almış demektir. Kalp aşkı aramaya devam edecektir böyle bir durumda.
- Aşk dinlerdeki mezheplere benzer. Herkese göre farklı.
- Pascal "Kalbin, aklın bilemediği kendine özgü nedenleri vardır."
- Yalnız kalan, insanlar değildir. Herkes o aşktan çekip gittiğinde aşktır yalnız kalan.
- Aşktan kendini soyutlayamazsın. Ne kadar set çeksen de etrafına o seni gelir bulur. Hem de hiç ummadığın bir anda.
- Aşk şiirleri aşıkken anlamlı.Değilken boş sözlerdir.
- Yaş ilerledikçe "sıfır" aşk bulman zorlaşır geriye hep "ikinci el"ler kalmıştır. Sen de dahil.