"Şarap gibi kadın." derler otuzlarında olup gözlerinde hayatın anlamlı çizgileri oluşmuş, düşünceleri netleşmiş ve ne istediğini bilen, etkileyici konuşan lal dudaklı çekici kadınlara... Acaba şarap mı kadına benzer kadın mı şaraba? Kırmızı, beyaz ve rose şarap... Hangisi kadına daha çok yakışır? Aşkı, tutkuyu ve ateşi andıran kırmzı mı, saflığı ve ağızda bıraktığı tatlılıkla beyaz mı yoksa rengi, kokusu ve dokusuyla baştan çıkarıcı olan rose şarap mı...Kadın hangisine benzerse benzesin bu üçü arasındaki ortak nokta yılların verdiği güzellikir.
Şarap yapmak için önce en özel ve güzel üzümler bağlardan toplanır, ardından ezilir. Üzümde doğal olarak bulunan maya, üzümün suyundaki şekerle birleşir ve bünyesindeki şekeri aşamalı olarak tüketerek alkole dönüşür. Kadınlar da yıllar geçtikçe içlerinde saklı olan doğal cevheri gün yüzüne çıkarırlar. İşte bu yüzden şaraptır kadın.Zaman alır kadının güzelliği ile buluşmak. Sabır gerekir...
Bir şaraptan en iyi tadı almak istiyorsanız en az on yıl en fazla kırk yıla kadar içebilirsiniz.Kırmızı, beyaz ve rose şarap dedim ama binbir çeşit meyve şarapları da vardır aslında. Bunlar ayrılmaz temel üçlüdür sadece... Şeftali, karadut gibi meyve şaraplarını da tatmalısınız. İzmir'in Şirince köyüne uğramanızı tavsiye ederim. En güzel meyve şaraplarını orada bulabilirsiniz. Haa yok ben meyve şarabı içmem ayrılmaz üçlüden olacak diyorsanız onlar da mevcut.Onu da istemiyorum derseniz sizi Japonya'ya gönderelim. Pirinç tanelerinden yapılan şarabın tadını belki seversiniz...Benim hangi şarabı sevdiğimi merak ediyorsanız söyleyeyim. Tabiki rose şarap...
Şarap tadında güzel bir gün diliyorum şarap gibi kadınlara...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder